NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مَسْلَمَةَ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ
يَعْنِي ابْنَ
عُمَرَ بْنِ
غَانِمٍ عَنْ
عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ زِيَادٍ
أَنَّهُ
سَمِعَ
زِيَادَ بْنَ
نُعَيْمٍ
الْحَضْرَمِيَّ
أَنَّهُ
سَمِعَ زِيَادَ
بْنَ
الْحَارِثِ
الصُّدَائِيَّ
قَالَ
أَتَيْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَبَايَعْتُهُ
فَذَكَرَ
حَدِيثًا
طَوِيلًا
قَالَ
فَأَتَاهُ رَجُلٌ
فَقَالَ
أَعْطِنِي
مِنْ
الصَّدَقَةِ
فَقَالَ لَهُ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِنَّ
اللَّهَ
تَعَالَى
لَمْ يَرْضَ بِحُكْمِ
نَبِيٍّ
وَلَا
غَيْرِهِ فِي
الصَّدَقَاتِ
حَتَّى
حَكَمَ
فِيهَا هُوَ
فَجَزَّأَهَا
ثَمَانِيَةَ
أَجْزَاءٍ
فَإِنْ كُنْتَ
مِنْ تِلْكَ
الْأَجْزَاءِ
أَعْطَيْتُكَ
حَقَّكَ
Ziyâd b. el-Hâris
es-Sudâî'den; demiştir ki: Resûlullah (s.a.v.)'e geldim ve ona bey'at ettim.
Uzun bir hadis zikretti. (Bu arada şunları söyledi): "... Resûllah
(s.a.v.)'e bir adam geldi ve "bana zekât ver" dedi. Resûlulîah
(s.a.v.)' ona: "Yüce Allah zekât (taksimi) hususunda ne bir peygamberin ne
de başkasının hükmüne razı olmadı ki, onunla ilgili hükmü kendisi verdi, onu
sekiz sınıfa taksim etti. Eğer o sınıflardan isen sana hakkını veririm."
buyurdu."
İzah:
Ayrıca bakınız: Ahmed
b. Hanbel, IV, 169.
Bu hadiste zekât
taksimi ile ilgili hükmün Allah tarafından âyet-i kerimeyle bildirildiği ifâde
edilmiştir. Söz konusu âyet-i kerimede
şöyle buyurulmaktadır:
"Zekâtlar
Allah'tan bir farz olarak ancak fakirler, miskinler, zekât memurları,
müellefe-i kulûb, köleler, borçlular, Allah yolunda cihâd edenler ve yolda
kalmışlar içindir. Allah bilici ve hikmet sahibidir."[Tevbe 60.]
Bu ayette geçen sekiz
sınıfla ilgili bilgi bundan sonraki hadisin açıklamasında gelecektir.
Bu hadisin senedinde
geçen Abdurrahman b. Ziyâd el-İfrîkî hakkında bazı söylentiler vardır.